30 Haziran 2013 Pazar

Okçuluk Kuralları

Sporun amacı, okları hedefin tam ortasına, mümkün olduğunca yakın mesafede fırlatabilmektir. Okçuluk hedefleri 122 cm çapındadır. Merkezinde bulunan sarı halka (en çok 10 puan değerinde) 12,2 cm ebatındadır. Okçular, hedefe 70 metre mesafeden atış yaparlar. Okçular gerdirmeli yaylar aracılığıyla, yukarı doğru kavisli gönderecek biçimde oklarını fırlatırlar. Erkek ve kadın sporcular ayrı şekilde yarışırlar. Sporcular bireysel olarak yarışabilecekleri gibi üç kişiden oluşan kadın-erkek takımı olarak da yarışırlar.

Günümüzde en yaygın olan hedef okçuluğu, olimpik stil okçuluktur. Makaralı yaylar ile olimpik recurve’lerin ayrı kategorilerde yer aldığı bu müsabaka okçuluğunda; değişik kuruluşların belirlemiş olduğu değişik müsabaka kuralları kapsamında müsabıklar belli uzaklıklardan, iç içe geçmiş dairelerden oluşan hedeflere, belli sayıda ok atarak puan toplarlar.

Hedef :



Hedefler sıkıştırılmış saman gibi okları durdurabilecek nitelikte bir kitle üzerine konan, misinadan bir iskelet ile güçlendirilmiş ve üzerlerine farklı renklerde iç içe daireler çizilmiş kağıt yüzeylerdir. En ortadaki dairenin sayı değeri 10’dur. Dışa doğru her daire bir puan azalır. Her iki daire aynı renkte boyanmış olup, 10 ve 9 sarı, 8 ve 7 kırmızı, 6 ve 5 mavi, 4 ve 3 siyah, 2 ve 1 beyaz renktedir. Hedefin ve dairelerin çapı atış yapılan mesafeye göre değişmektedir.

Bir çok kuruluşun belirlediği 20’yi aşkın popüler disiplin vardır. Kuralları Olimpiyat Oyunlarında norm kabul edilen FITA’nın disiplinleri şöyle listelenebilir :

 
Her mesafede
atılan ok sayısı
Hedefin yüzeyinin
çapı
FITA Erkekler 90 metreye 36 122cm
70 metreye 36 122cm
50 metreye 36 80cm
30 metreye 36 80cm
FITA Bayanlar 70 metreye 36 122cm
60 metreye 36 122cm
50 metreye 36 80cm
30 metreye 36 80cm
FITA I Kapalı Mekan 18 metreye 30 40 cm
FITA II Kapalı Mekan 25 metreye 30 60 cm
Değiştirilmiş FITA Kapalı Mekan 18 metreye 30 80 cm
(14-18 yaş arası sporcular için)
FITA Müsabaka Kuralları :
Müsabaka sırasında hakemler her sporcuyu, önceden numaralandırılmış hedeflerden biri ile eşler. Müsabakanın başında bir hedefle birden fazla sporcunun eşleştirildiği olur. Her sporcu, kurallarca ön görülen sayıda ok atar. Atılan ok sayısına göre, aşılmaması gereken bir süre de vardır. Atış çizgisine gelmek ve okları toplamak üzere hedeflere gitmek için, hakemler tarafından bir ve iki adet sinyal sesi verilir.

Hedeften okların çıkarılması, bir hakem eşliğinde ve sporcular tarafından yapılır. Puanlar amaca yönelik hazırlanmış formlara, büyükten küçüğe doğru sıralanarak yazılır. Bu formlar genellikle okçulara verilir, bazen de hedefe iliştirilir. Okların puanları değerlendirilirken iki puan bölgesini ayıran çizgi üzerinde ok varsa, yüksek olan puan yazılır. Okun kazandırdığı puanda herhangi bir fikir ayrılığı olması durumunda, hedefin yakınında hazır bulunan hakem haberdar edilerek karar ona bırakılır. Bu sebeple, hedefe saplı okların puanları sayılıp hesaplanırken onları ellemek ya da çıkarmak kural dışıdır.

Yerden sekerek hedefe saplanan oklar sıfır puan sayılır. Eğer bir ok hedef kağıdını tamamen delip arkaya geçer ama sıkıştırılmış saman gövdede kalırsa, arkadan öne itilerek dışarı çıkarılır ve hedef kağıdında kaça saplandığı okunur. Eğer ok saman gövdeyi de delip geçmişse ve bu hakemlerden biri ya da müsabık okçulardan biri tarafından görüldüyse, okun puanı 7 kabul edilir. Atılan ok hedefteki bir oka çarpar ve bu sebeple hedef kağıdına ulaşamaz ise, çarptığı okun saplı olduğu bölgedeki puanı almış sayılır. Dalgınlık veya başka bir sebeple, hakemin kendisi için belirlediği hedef dışındaki bir hedefe ok atan müsabık, o okun puanını alamaz.

Eğer bir müsabık ön görülen oktan fazla sayıda ok atmışsa, mesela 6 ok atılacak bir seride 7 ok atmışsa, en yüksek puanı alan ok değerlendirme dışında tutulur. Eğer bir müsabık, atış hattını terk ettikten ya da atışların sonunu belirleyen sinyal çaldıktan sonra, atması gerekenden daha az ok attığını farkederse, eksik okunu atamaz. Bu hakkı kaybetmiş sayılır. Eğer bitiş sinyalinden sonra ok atarsa, hedefteki oklardan en fazla puan alan değerlendirme dışında bırakılır.

Okçuluk Terminolojisi

Ok: Ok yay tarafından hedefe atılan çubuk olarak adlandırılır. Oklar alüminyum, karbon ve alüminyum-karbon kompozit malzemelerden üretilmektedir.
Yay: Oku hedefe atmak için kullanılan malzemedir. Ok ve yay bir araya geldiğinde bir silahtır. Günümüz modern okçuluğunda yaylar 3 parçadan meydana gelir. Yay gövdesi ve bu gövdeye bağlı alt-üst kanatlardan oluşmaktadır. Bu iki kanadı bir birine bağlayan ve yayın gerilmesini sağlayan ipe kiriş ipi denir.
Kanat (Limp): Yay gövdesine, alt ve üst bölgeye takılmak suretiyle yayın esnekliğini ve gerilmesini sağlayan kanatlardır.
Nişangah: Yay gövdesine takılan ve mesafelere göre aşağı-yukarı, sağa-sola hareket edebilen malzemelerdir.
Çekme: Hazırlanma aşamasında atış yapmak için yayı geriye doğru gerdirme hareketi.
Sadak: Sporcuların oklarını taşımak için koydukları ve genellikle bellerine taktıkları, deri veya tekstil malzemeden yapılmış çantalardır. Ok torbası olarak da adlandırılır.
Parmaklık: Sporcuların ok atış sırasında çekiş parmaklarının zarar görmesini engellemek için kullandıkları, deri parçalarından üretilmiş malzemelerdir.
Hedef Minderi: Okların atıldığı ve poliüreten malzemeden üretilmiş 125cm x 125cm boyutlarındaki malzemelerdir.
Hedef Sehpası: Hedef minderlerinin üzerine koyulduğu ve yarışma sahasına yerleştirilmesine yarayan ahşap malzeme.
Kolluk: Atış koluna takılan ve kirişin kapanışı sırasında kola sürtünerek hasar vermesini engelleyen plastik veya alüminyum malzemedir.

Okçuluk: Genel Bilgi

Okçuluk, oku bir yay aracılığı ile belli bir hedefe göndermeyi amaçlayan spor dalıdır. 10.000 yıl önce ortaya çıkan Okçuluk, bir spor olarak kabul edilmeden önce Ortaçağ İngiltere'sinde av ve savaş aktivitesiydi. 1904 yılında Yaz Olimpiyatları’na alınan Okçuluk, 1972’den beri aralıksız olarak programlarda yer almaktadır. 1931’de kurulan ve halen 140 ülkenin üye olduğu Uluslararası Okçuluk Federasyonu (FITA) okçuluk dalında en büyük otoritedir. Federasyonu’nun bugün 142 üyesi vardır. Türkiye 1955 yılında 16. üye olarak Uluslararası Okçuluk Federasyonu’na katılmıştır. Türkiye Okçuluk Federasyonu ise, 8 Mayıs 1961 tarihinde Atıcılık Federasyonu’ndan ayrılarak, bağımsız bir federasyon olmuştur.
Ulusal Federasyon: www.tof.gov.tr
Uluslararası Federasyon: www.archery.org

Okçuluk Haberleri

Okçuluk Nedir?

OKÇULUK, insanoğlunun avcılık günlerine uzanan, oku bir yay ile hedefe göndermeyi amaçlayan bir spordalıdır.

Okçuluk ilk defa 1904 Yaz Olimpiyatları'nda olimpik programa alınmıştır. 1972'den buyana aralıksız olarak programlardadır.

Okçuluk branşında ilk dönemlerde Fransa, Belçika ve Britanya daha etkili iken, daha sonralarda ABD, Rusya, İskandinav ...Devamı https://www.facebook.com/notes/ok%C3%A7uluk-archery/ok%C3%A7uluk-nedir/676535065695857

Okçuluk

Malzemesi yay ve ok olan, keskin göz ve hassas sinir gerektiren bir spor. Ata sporu olduğu da söylenir...
Kolay gibi gözükmesine rağmen gerçekte hiçte çocuk oyuncağı olmayan spor dalı, yayı belli bir açıda tutmadığınızda kiriş kolunuzun derisini yırtıp kaslarınızı zedeleyebiliyor. Birde uzun kollu insanlara göre bir spor olduğunu belirtmek lazım. Branş hakemi olmanın en kolay olduğu spor dallarından biridir.
Yayın üzerine takılan, çoğu zaman uzaktan abuk subuk görünen ama çok yararlı aygıtlarla okçunun isi kolaylaştırılır.  Milimetrik atış yapar, uca takılan denge sağlayıcı sopayla daha sağlam tutuş elde eder. Nitekim önemli olan yoğunlaşmak ve kuvvetli kol kaslarına sahip olmaktır, bir sure sonra yay acayip titremeye baslar çünkü. Yorucudur da, en başta paso 12den vururken 1 saat sonra oklarınız sarıyı bile görmeyebilir.
Dışı seni içi beni yakar denilen cinsten bir spordur. Dışarıdan çok kolay görünür ama siz bir de yarışma sonrasında yarışma alanından dağılan okçuların yüzlerine bakın. "ter döktürmez bile" iddiasında bulunanlar bu sporun hakkını vererek yapmamışlardır çünkü ok atmanın yorgunluğu bir anda patlama yapılan, devamlı üst düzey gayret sarf etmenizi (koşmak gibi) gerektiren bir spora benzemez. İçten içe tüm vücudunuzda hissedersiniz ve bir kaç saatin ardından kolunuzu kaldıramayacak hale gelebilirsiniz. Bir de zihin yorgunluğu vardır ki o da ayrı bir mevzudur. Teknik de maalesef bir ay kadar kısa bir sürede öğrenilmez, ha deyince oturmaz, yıllar sonra dönüp dönüp teknik çalışmanız gerekir. Tüm bunlara rağmen ilginç bir şekilde bağımlılık yaratır, kirişi bıraktığınız ve hedefi ortadan vuracağınızı hissetliğiniz anın tadını ömür boyu unutamazsınız. İtiraf etmek lazım ki ciddi şekilde yapmak için kendinizden çok şey vermeniz gerekir ve her zaman da karşılığını alamayabilirsiniz. Bu yüzden de akıllı(!) insanın yapacağı iş değildir yönünde söylentiler çıktığı vakidir.
Bu spora yeni başlayacaklar öncelikle bilmelidirler ki, o makarayı çekmek kolay değildir. O yüzden alıştırma yayları diye tabir edilen düz yaylarla başta boş yay çekmeyi öğretirler. Bütün antrenman boyunca düzgün yay çekmeyi öğretirler ki bu aslında temeldir. eğer sen düzgün yay çekemezsen o ok, yanda atış yapanın kafasına bile gidebilir. Ufak bir tavsiye, boş yay çektikten sonra sakın bırakmayın! Yavaşça, eski konumuna geri getirin.

Bu alıştırmayı evde plates lastiği denen zımbırtı ile de yapın ki tam otursun. Ayrıca bu alıştırma kol ve sırt kaslarının geliştirmek içinde yararlıdır. Zira 2 saatlik bir antrenman sonunda yayı tutan kolunuz baya bir ağrı yapar.

Bu işte en önemlisi konsantrasyondur. Zaten sessiz bir ortamda atış yaparsınız kimse size karışmaz, çalarsa hafif bir müzik çalar ortamda. Atış yaparken yapmanız gereken hedefi tam 12 den vurmak değildir en başta. Amacınız oklarınızı olabildiğince bir arada toparlamaktır. İsterseniz hedefin götünü vurun ama oklarınız bir aradaysa orada bir gelişme vardır.

İyi atış yapmanın bir diğer önemli yanı kendi malzemelerinizin olmasıdır. Gittiğiniz yerde size ok, yay verirler ama onlar ortalık malı olmuştur. Sizin boyunuza uygun yay ve oklar her zaman olmayabilir. Olsa dahi ince ayarlar çok önemlidir ok atarken. Siz açıyı doğru görürsünüz ama ok bambaşka yerlere gider sizde ne oluyor ya dersiniz. Kişisel araştırmam neticesinde 1500 lira gibi bir maliyetle tam seti temin edebilirsiniz. Türkiye’de bu bağlamda kendi başınıza almak biraz zor olabilir, büyük ihtimalle kazıklanabilirsiniz. Bu yüzden antrenman yaptığınız yerde ki koçunuzdan yardım isteyin. Onlar hem malın iyisinden hem ucuzundan anlar gerekirse sizin yerinize pazarlık yapar. Ama onlarda sizi kazıklayabilir.

Bir diğer mevzu çabuk sıkılabilir bir yanı var okçuluğun. Çok bir atraksiyonu yoktur. Bilinen bir yanılgı okçulukta en yüksek puan 12 değil 10 dur.

Yalnız sizi inanılmaz tribe sokar bu spor. O belinize bağladığınız sadaktan ok almak, güzel bir yayınız varsa (turuncu ise yakar yıkar ortamı), ve de atışlarınız iyi ya da iyiye gitmeye başlamışsa gelecek antrenmanı iple çekerseniz.







Hayvan şeklinde yapılmış bir yapay hedef
Hayvan şeklinde yapılmış bir yapay hedef